Malabadi Köprüsü

Tarih

MS 1147/48–1153/54

MAH Belgeleme Tarihleri
Bahar 2015
Alan Türü
Köprüler ve Su kemerleri
Şehir
Silvan (Türkiye)
Vilayet/Bölge
Diyarbakır İli (Türkiye)
    Görseller

    Surrounding Area

    Köprü: Tepeden Görünüm

    Köprü: Alt Görünüm

    Köprü: İç Mekan

    Malabadi Köprüsü, Türkiye sınırları içerisinde, Batman Nehri üzerinde, Silvan şehrinin 22 km doğusunda, Batman’ın 28 km kuzeyinde ve Hasankeyf'in 50 km kuzeybatısında yer almaktadır. MS 12. yüzyılda, Mardin'in Artuklu hanedanından Hüsameddin Timurtaş'ın saltanatı sırasında inşa edilmiştir. Doğu Anadolu/kuzey Irak bölgelerinde bulunan sayısız tarihi kemerli köprüler arasında en iyi korunmuş olanlarındandır.

    Malabadi Köprüsü, güneye doğru akan Batman Nehri boyunca doğu-batı yönündedir (bkz. genel görünüş). 150 m uzunluğunda, kremsi beyaz kalker kesme taş bloklardan yapılmıştır. Tasarımı asimetriktir ve arazinin doğu ve batı kıyılarındaki farklı engebesi nedeniyle üç bölüme ayrılmıştır. Batı bölümü, nehrin batı kıyısına güneybatı yönünde yaklaşır. Köşeli bir dönüşle, ana kemeri oluşturan orta bölüm, nehrin üzerinden dik olarak batıya doğru uzanır. Doğu yakasının birkaç metre ötesinde, köprü yeniden güneybatıya doğru açı yapmaktadır ve bu üçüncü, doğu bölümü birincisine paralel uzanır. Köprünün etkileyici genişliği (7 m), üst yüzey boyunca trafik için geniş bir yol sağlar. Kaldırım, farklı boyutlarda kesme taşlardan yapılırken, orijinal olarak demirden olan korkuluk duvarları daha kaba bloklardan inşa edilmiştir.

    Bu bölgenin çeşitli geleneksel taş köprüleri ya yuvarlak ya da sivri kemerlidir; Malabadi'nin ana kemeri sivridir ve tepe noktasında 19 m yüksekliğindedir. Kemerinin 38,6 m'lik açıklığı ile karşılaştırılabilir köprüler arasında en genişlerinden biridir: sadece Hasankeyf'teki yıkık köprünün (ve şimdi su altında kalan) kemer açıklığı onu geçmektedir. Bu açıklık nehrin genişliği boyunca uzanır. İnşasında kullanılan ahşap iskele için çift sıra kilitleme delikleri, kemer iç yüzlerinde, yatay silmelerin altında görülmektedir. Kavisli bir arkevoltu olan kemer, taş yapının genelinden yaklaşık 15 cm içeridedir. Kemer üstü dolgusundaki küçük pencereler, üst yoldaki bir kapı aracılığıyla ulaşılan iki iç odanın konumunu gösterir; yaklaşık 4,5 m ve 5,3 m boyutlarındaki bu sade mekanlar, gezgin Evliya Çelebi (17. yüzyıl) tarafından gezginler için misafir odaları olarak tanımlanmıştır (bkz. genel görünüş; “Eski Yayınlar”). Ana kemerin batısında, köprünün orta bölümü kuzeyde dalgakıranlarla çevrili 3 m genişliğinde bir taşkın kemeri ve güneyde tek bir yuvarlak paye içerir. Batı bölümünde, köprü ana kemere doğru yükseldikçe yükseklikleri artan üç kemer bulunur. Doğudaki kayalık kısımda ise sadece bir küçük yuvarlak kemer bulunmaktadır.

    Köprünün tasarımı, esas olarak ana kemerin batısındaki orta bölümde bulunan mimari ve kabartma süslemelerle detaylandırılmıştır. Güney cephesinde daha fazla bezeme bulunur. Burada kemer, geometrik motiflerle taçlandırılmış konik kolon başlarına sahip gömme sütunlarla çevrilidir. Her iki taraftaki kör kemerler, yukarıdaki kiriş ile birlikte dekoratif bir kemer oluşturur. Bu birimin doğusunda büyük, yuvarlak bir payanda yer alır. Kemer hizasında, payanda duvara doğru eğimlidir, ardından üzeri dikdörtgen bir niş olacak şekilde yukarıya doğru devam etmektedir. Niş içindeki kabartma heykel oldukça yıpranmıştır, ancak üstte bir güneş diski açıkça görülmektedir; alt yarısında muhtemelen bir aslan olan dört ayaklı bir hayvan tasvir edilmiş gibi görünmektedir.1 Köprünün kuzey tarafında, tabanında talimar olan bir payanda vardır; birlikte, bu çift payandalar, batı odasının girişinin altındaki alanı destekler; bunun üzerinde, köprüye bir tür geçit işlevi gören bağımsız bir kemer bulunur. Kuzeyde biraz daha küçük bir talimar, taşkın kemerinin karşı tarafında durmakta ve üzerinde bir figür grubu taşımaktadır. Tepesinin üzerindeki bloklarda kabartma ile tıknaz bir insan figürü resmedilmiştir. Üst kısmındaki dikdörtgen pano, biri ayakta, diğeri oturmakta olan sivri başlıklı iki figürün daha tasvir edildiği kabartmayı çerçeveler. Önemi bilinmeyen bir hareketle bu iki figür kollarını birbirlerine doğru uzatırlar.

    • 1. Bkz. Fügen 1976, 101.

    “Tanım ve İkonografi” genel kaynakları: Gabriel 1940, 232–236; Fügen 1976; Sinclair 1989, 293; Çulpan 2002, 40–44; Doğangün ve Ural 2007.

    Köprünün güney cephesindeki kemerin üzerinde, yatay silmenin altında, 90 cm yüksekliğinde bir bant içinde nesih yazı ile yazılmış Arapça bir kitabe bulunmaktadır. Parçalar halinde korunmuştur, ancak Jean Sauvaget aşağıdaki gibi çevirmiştir:

    “… Bu köprünün yapılmasını ve masraflarının kendi malinden ödenmesini beş yüz kırk iki yılında [Timur]taş bin İlgazi emretti…”1

    Bu yazıt, Mardin'in Artuklu hanedanları döneminde köprünün inşasının belirli bir aşamasını kayıt etmektedir (bkz. “Tarihçe”).

    Ayrıca köprünün kuzey tarafında, figürlü kabartmanın hemen üzerinde küçük bir panoda günümüz Türkçesi’yle yazılmış bir kitabe bulunmaktadır. Üzerinde şöyle yazar:

    • T.C. [Türkiye Cumhuriyeti]
    • KY 9. Bölge [9. Karayolları Bölge Müdürlüğü Tarafından]
    • Tamiratı Yapılmıştır
    • 15-V-955 [15 Mayıs 1955]2
    • 1. Sauvaget 1940, no. 128 (s. 345). Burada Sauvaget'in Fransızcasından yapılan Türkçe çeviri: “Au nom… —Voici ce qu'a ordonné de fonder et de bâtir, en supportant des frais sur sa servet staffle, en l'année 542 (1147–8) … [Timur]tash fils d'Il-Ghâzi [fils d'Ortok]…”
    • 2. Erhan Tamur'un çevirisi.

    Taş köprüler, özellikle Abbasi döneminden başlayarak İslam mimarisi geleneğinde önemli bir yere sahiptir (şimdi Kuzey Irak'ta bulunan Zaho'daki taş köprü de en azından mevcut haliyle bu döneme aittir). Birçok hanedan için köprü inşası önemli bir krali görev olarak görülmüş ve MS 1109'dan 1409'a kadar Güneydoğu Anadolu'nun büyük bir bölümünü kontrol eden Artuklular da bu geleneği devam ettirmişlerdir; Artuklu hükümdarları bölgedeki bir dizi ortaçağ köprüsünün banisidirler.

    Malabadi Köprüsü, kitabesinde, Artuklu hanedanının Mardin merkezli kolunun hükümdarı Hüsameddin Timurtaş'a (MS 1122-1154) atfedilir. Yakındaki Mayafarakin şehri (modern Silvan) için inşa edilmiş olması muhtemeldir. Malabadi Köprüsü olduğu düşünülen bir köprünün inşasında çalışan mimarların bazılarının isimleri gezgin İbnü'l-Azrak (MS 15. yüzyıl) tarafından kayıt edilmiştir:

    • “541 [1147/1148 AD] yılında el-Said Hūsān al-Din [Timurtash] Karaman [Malabadi] Köprüsü’nün inşasına el-Zahid bin el-Tavil denetiminde başladı. Doğu tarafına kazıkları sağlam bir şekilde sabitlendikten sonra, kusurlu işçilik yüzünden sel baskınları ile tamamen harap oldu. Al-Zahid yaptığı işten dolayı para cezasına çarptırıldı ve işten çıkarıldı. Yerini Emir Seyfeddin Şirbarik aldı. Alışılmadık derecede büyük odun parçaları getiren Abul-Khair al-Fasul'un gözetiminde inşa etmeye başladı. Bu çağda yapılmış ve üzerinde çalışmaların devam ettiği harikalardan biridir.”1

    Aynı yazara göre, Timurtaş'ın ölümü sırasında köprü tamamlanmamıştı; özellikle kemerin birleştirilmesi bekletildi.2 Bu iş, bazı onarımlarla birlikte Timuraş'ın halefi Necmeddin Alpi (h. 1154-1176) tarafından başlatıldı. El-Azrak ayrıca, bu köprünün civardaki diğerlerine, özellikle de Fahreddin Kara Arslan tarafından Hasankeyf'te inşa edilen köprüye örnek teşkil ettiğini belirtir. İki köprünün mimari özellikleri gerçekten de benzerlik göstermektedir.3

    Malabadi Köprüsü, 1918 ve 1932 yılları arasında kısmen restore edilmiştir; 1930'ların sonlarında (ana kemer üzerindeki kısa bir bölüm dışında) cephe kaplaması yapıldı. Uzun süredir Batman'ın bu bölgedeki tek geçiş noktası olarak hizmet veren köprü, sadece birkaç metre kuzeyde modern bir köprünün inşa edildiği 1955 yılına kadar kullanımda kaldı (bkz. genel görünüş).

    • 1. Çev. Hillenbrand 1979, 317. El-Azrak'ın bahsettiği Karaman köprüsünün, Malabadi Köprüsü ile özdeşleştirilmesi ilk olarak Gabriel (1940, 236) tarafından yapılmıştır ve bu genel olarak kabul görmektedir.
    • 2. El-Azrak, ms. A., f. 179b (Hillenbrand 1979, 446-447).
    • 3. Bkz. Meinecke 1996, 59-60.

    “Tarihçe” genel kaynakları: Gabriel 1940, 232–236; Sinclair 1989, 293; Hillenbrand 1979, 444-447; Çulpan 2002.

    Malabadi Köprüsü'nün en mühim tarihi tasviri, 1640'larda bölgeyi ziyaret eden Evliya Çelebi tarafından yapılmıştır.1 Çelebi, hem Hasankeyf'teki hem de Malabadi'deki köprülere hayranlık duymuştur. Malabadi Köprüsü ile ilgili olarak yapım şekli, temellerinin altı, boyutları ve sağlamlığı ile Anadolu'nun bütün köprülerini geride bıraktığını belirtir, ve ayrıca kemerinin hatlarında bulunan zarafet ve düzene başka hiçbir ünlü köprüde rastlanmadığını söyler. Çelebi tasvirinde, korkulukları oluşturan ince demir ızgaralar ve kemerin altındaki odalara açılan demir kapılar gibi günümüzde mevcut olmayan bir dizi mimari özellikten bahseder. Evliya Çelebi, köprünün altındaki odaların “han” olarak kullanıldığını ve kendi döneminde köprüde geçiş ücretlendirilmesinin nasıl yapıldığını anlatmaktadır.

    Kürdistan’ın İngiliz Başkonsolosu John G. Taylor, 1860'lı yılların başında yaptığı seyahatler sırasında Batman Nehri'ni geçmiş ve bu “güzel köprü”ye dikkat çekmiş, yapım tarihini yazıttan anlamaya çalışmıştır.2 1940 yılında Albert Gabriel anıtın kapsamlı analizi, mimari çizimleri ve fotoğraflarını yayınlamıştır.3
     

    • 1. Seyahâtnâme, Kitap 4. Fransızca tercümesi Gabriel 1940, 233–234; Fransızcadan Türkçe’ye çevrilmiştir.
    • 2. Taylor 1865, 25.
    • 3. Gabriel 1940.

    Çulpan, Cevdet. 1975. Türk taş köprüleri: Ortaçağdan Osmanlı devri sonuna kadar [Turkish Stone Bridges: From the Medieval to the End of the Ottoman Period]. Ankara: Türk Tarih Kurumu (in Turkish).

    Doğangün, A., and A. Ural. 2007. “Characteristics of Anatolian Stone Arch Bridges and a Case Study for Malabadi Bridge.” In ARCH’07: 5th International Conference on Arch Bridges, edited by Paulo B. Lorenço, Daniel V. Oliveira, and A. Portela, 179–186. Guimaraes: University of Minho.

    Fügen, Ilter. 1976. “Eine Gruppe der frühtürkischen Brücken in Sudöstanatolien.” In IVème congrès international d'art turc, 97–103. Aix-en-Provence: Université de Provence.  

    Gabriel, Albert. 1940. Voyages archéologiques dans la Turquie orientale. Paris: E. de Boccard.

    Hillenbrand, Carole. 1979. “The History of the Jazīra 1100–1150: The Contribution of Ibn al-Azraq al-Fāriqī.” Ph.D. diss., University of Edinburgh.

    Meinecke, Michael. 1996. Patterns of Stylistic Changes in Islamic Traditions: Local Traditions versus Migrating Artists. New York: New York University Press.

    Sauvaget, Jean. 1940. “Inscriptions Arabes.” In Voyages archéologiques dans la Turquie orientale, by Albert Gabriel, 287–356. Paris: E. de Boccard.

    Sinclair, Thomas A. 1989. Eastern Turkey: An Architectural and Archaeological Survey. Vol 3. London: Pindar.

    Taylor, John G. 1865. “Travels in Kurdistan, with Notices of the Sources of the Eastern and Western Tigris, and Ancient Ruins in Their Neighbourhood.” Journal of the Royal Geographical Society of London 35: 21–58.

    Tunç, Gülgûn. 1978. Taş köprülerimiz [Our Stone Bridges]. Ankara: Karayolları Genel Müdürlüğü Matbaası (in Turkish).

    İçerik
    Matthew Peebles (2020)