Rabana

    Alan Bilgisi

    Rabana arkeolojik alanı, Piramagrun Dağı’nın batı eteğini kesen bir vadi boyunca konumlandırılmıştır. En yakın köy olan Qarachatan, yaklaşık 1 km batıdadır ve arkeolojik alan Süleymaniye/Slemani şehrinin yaklaşık 40 km kuzeybatısındadır. Piramagrun Dağı’nın yine aynı eteğinde, 1.5 km güneydoğusundaki Merquli’de olduğu gibi Rabana’da, savunma duvarları da dahil olmak üzere çeşitli mimari kalıntılarla ilintili bir kaya kabartması bulunmaktadır. Bununla birlikte, iki alan çok farklı konumlardadır—Merquli yüksek bir zirvede yer alırken, Rabana vadi içerisinde çok daha aşağıdadır. İki kabartma da muhtemelen Part döneminde oyulmuştur ve bulundukları alan imparatorluğun kuzeybatı eyaletleri ile Adiabene vasal krallığı arasındaki sınırın yakınındaydı.

    Rabana Vadisi’ne Girişteki Taş Duvar

    Rabana Vadisi İçerisinden Genel Görünüş

    Rabana Vadisi İçerisinden Kalıntılar

    Piramagrun Dağı / Rabana Vadisi Batısından Peyzaj Görüntüleri

    Piramagrun Dağına ve Batısına Bakış: Qarachatan Köyü

    Rabana vadisi doğrudan Piramagrun Dağı’nın güneybatı yamacına açılır. Girişinin yakınında, 2 m'den yüksek, yontulmamış kayalardan yapılmış büyük bir duvarın kalıntıları vardır. Bu, antik yerleşimin daha geniş çevre sur duvarının bir parçası olabilir.1 Orta derecede eğimli olan vadi, iki tarafında da heybetli, sarp kayalıklarla çevrelenmiştir.

    Kaya kabartması, çevre duvarının hemen ötesinde, vadinin içinde, sağdaki uçurum yüzeyinde oyulmuştur. Yerden birkaç metre yükseklikte olmasından dolayı, yakın zamanda arkeologlar kabartmanın altındaki alana taştan bir istinat duvarı inşa etmişlerdir. Uçurum yüzü dik değil açılı olduğu için, dikdörtgen şekilli kabartma yer seviyesinden eğri olarak algılanmaktadır. Yaklaşık 97 cm genişliğinde ve 2 m yüksekliğindeki Rabana kabartması, Merquli'deki benzer imgeden boyut olarak biraz daha küçüktür. Merquli'nin yakındaki bir zirvedeki yüksek konumunun aksine, vadideki Rabana kabartmasının çok daha alçak bir seviyede olduğunun da altı çizilmelidir. Kabartma, Merquli'dekinden daha yıpranmış olmasına rağmen, iyi durumda ve hala okunabilir bir haldedir. Görselin üst kısmında çatlaklar oluşmuştur ve yüzey, özellikle alt yarıda (çevreleyen uçurum yüzeyinde de olduğu gibi) yoğun bir şekilde çukurludur. Heykelin bir zamanlar plaster ile düzleştirilmiş ve boyanmış olması mümkündür, ancak bunun için günümüze ulaşan bir kanıt yoktur.2 MAH ekibi belgelemesi esnasında, kabartmanın kalıbının çıkartılması sırasında (kalıp Süleymaniye/Slemani Eski Eserler Müdürlüğü tarafından yapılmıştır ve şu anda şehrin müzesinde sergilenmektedir) kullanılan malzemeden yüzeyde kalıntılara rastlanmıştır.

    Kabartma stili ve ikonografisi nedeniyle anıt daha geç Part dönemine ait olmalıdır ve bir hükümdarı temsil etmektedir. Tasvir edilen figür, genel olarak Merquli kabartmasınınkine oldukça benzer, ancak bazı farklılıklar da vardır. Resmedilen erkek figür, bacakları birbirinden ayrık, sağ kolunu önüne doğru kaldırmış şekilde vadi girişine doğru, yani sağa bakar.3 Bacaklar yandan gösterilmiştir, gövde ve yüz ise eğik bir bakış açısından oyulmuştur. Figürün taktığı başlık, Merquli kabartmasıyla aynı tiptedir—kalkık kulak kapaklı yüksek bir taç (kolah), tabanda bir diadem ile bağlanmış—ancak şekli daha sivri ve kulak kısmının hatları daha belirgindir.4 Kulak arkasında iki ince bandın gösterildiği Merquli tasvirinden farklı olarak, burada başlığın altındaki ve arkasındaki alan boş bırakılmıştır. Bu alanda kaya yüzeyi yoğun şekilde dokuludur ve belki de üzerine tipik Part bukleleri sıva veya boya ile eklenmiş olabilirdi. Hükümdarın sakalının her tutamı dikkatlice çizilmiştir ve sakal çene boyunca belirgin şekilde yuvarlanmıştır (Merquli figüründe ise bu yoktur). Boynuna bir tork ve uzun bir tunik üzerine bir pelerin takmıştır. Pelerin kıvrımlı bir düğümle, tuniğin etrafındaki kemer bir başka detaylı düğümle bağlanmıştır; taç, toka ve kemerin çift uçları gevşek bir şekilde sarkmaktadır. Figürün ayakkabının yanı sıra pantolon giymesi de muhtemeldir. Kabartma stili geniş düzlemleri ve kalın hatlarıyla Merquli'ye benzer; bununla birlikte, heykeltıraş burada belirli alanlarda biraz daha incelikli ve daha kıvrımlı bir yaklaşım benimsemiştir—bunlar sakal şeklinde ve daha detaylıca işlenmiş düğümlerde görülebilir. Kabartmaların aynı mı yoksa farklı sanatçılar tarafından mı yapıldığı tartışılmaktadır.

    Kabartma, Part dönemi kralî ikonografiye benzer öğeleri barındırır; özellikle, diadem ve tacın özel kombinasyonu dolayısıyla figürün (vasal bir hükümdardan ziyade) bir Arsak kralı olduğu öne sürülmüştür, ancak bu krallardan hangisi olduğu kesin değildir (bkz. Tarihçe).5 Rabana ve Merquli kabartmaları arasındaki benzerlikten ötürü, görsellerin aynı hükümdarı temsil etmeleri muhtemeldir.6 Bununla birlikte, bu kabartmalarda farklı kişiler resmedilmiş olabilir—örneğin, selefi ile bir bağının altını çizmeye çalışan, hanedanın bir sonraki üyesi de olabilir.

    Rabana'daki ana yerleşim vadinin daha iç kısmında yer almaktadır.7 Bu alanda yapılan sınırlı araştırmalar, bazı ilginç özellikleri ortaya çıkarmıştır. Dağın üst yamaçlarından vadiye akan suyun çıkış noktasına, yarım bırakılmış basamaklı bir çıkıntıyı (belki bir sunak) çevreleyen dikdörtgen bir niş oyulmuştur. Yakınlarda, vadiyi daha yüksek bir kottaki günümüze ulaşmamış bir binaya bağlayan, kayaya oyulmuş bir merdiven vardır; bitişiğindeki daha dik başka bir merdiven benzeri yapının bir su şelalesi olarak tasarlanmış olması mümkündür. İşlevi kesin olarak belirlenememiş olsa da, bu alanın tamamının kutsal alan olarak hizmet ettiği öne sürülmüştür. Rabana'daki diğer kalıntılar vadi etrafındaki stratejik noktalarda surların inşa edildiğini göstermektedir. Ancak, bu alan henüz sistematik olarak kazılmamış veya çalışılmamıştır.

    • 1. MAH tarafından fotoğraflanan alan, çevre duvarı ile ilintili bir bina için bir temel veya platform görevi görmüş olabilir; bkz. Brown v.d. 2018, 65 ve şek. 5.
    • 2. Eski Yakın Doğu'daki bazı açık havadaki kaya kabartma anıtların boyandığına dair kanıtlar vardır, ancak bu uygulamanın tam kapsamı tespit edilmemiştir.
    • 3. Avuç içi kısmen kapalı olsa da, Bataş Harir kabartmasındaki figür de benzer bir el hareketi yapmaktadır.
    • 4. Genel olarak Part krallarının şapkaları ve kıyafetleri hakkında, bkz. Vesta S. Curtis, “The Parthian Costume and Headdress,” Das Partherreich und seine Zeugnisse, ed. J. Wiesehöfer (Stuttgart: Steiner, 1998), 61-73.
    • 5. Brown v.d. 2018, 69.
    • 6. Bkz. Amedie ve Zamua 2011, 236; Brown v.d. 2018, 68.
    • 7. Bu alan üzerine bilgi ve görüntüler için bkz. Brown v.d. 2018, 65.

    Merquli'de olduğu gibi, Rabana'nın tarihi hakkında da çok kısıtlı bilgi vardır. Zagros Dağları'nın batı sıralarından birinde, savunması kolay bir vadide konumlanmış olması, sınır güvenliği ile ilintili olmalıdır. Part döneminde bu bölge, imparatorluğun batı eyaletleri ile vasal Adiabene krallığı arasında bir sınırdı. Bu sebeple, bilim insanları kabartmadaki figürü bu iki siyasal güçten birinin lideri olarak tanımladılar: bir Adiabene kralı olabilirdi, ya da bir Arsak hükümdarı—kafasındaki başlığın nümismatikteki benzerlerine göre II. Vonones (MS 51) veya Vologaeses III (h. MS 108/9–147/8) olabilir.1

    Bu hükümdar her kimse, bu imgenin yerleşimin girişine yerleştirilmesi kesinlikle stratejik bir karardı ve bu görselle tüm alana hakim olacak şekilde gücünün kalıcı bir izini bırakmış oldu. Rabana ve Merquli'deki kabartmalar arasındaki benzerlik göz önüne alındığında, bunları aynı hükümdar (veya aynı hanedanın müteakip üyeleri) bir grup korunaklı yerleşkeyi kontrolünün altında olduğunu iddia etmek için yaptırtmış olabilir ve bu çift kabartma ile bunların birbirleriyle olan bağlantılarını vurgulamaya çalışmış olabilir. Her halükarda, bu iki kabartmanın birbirlerine oldukça yakın mesafede konumlandırılmaları eski Yakın Doğu bağlamında anlamlıydı; etkileyici ve etkili olarak, hükümdarın mevcudiyetini tekrarlarla çoklu mekansal bağlamlar boyunca genişletmektedirler.2

    Çevre duvarı içindeki alandaki ön araştırmalar esnasında Part dönemine tarihlenebilen bir seramik evresi ortaya çıkarılmıştır.3 Seramik malzemenin tarihlendirilmesindeki zorluklar göz önüne alındığında, yerleşimin Sasani dönemine kadar kullanılmış olması mümkündür (Merquli’de de aynı durum hakimdir). Rabana’da alanın daha sonraki veya daha önceki kullanımları ile ilgili daha fazla sonuca varılabilmesi için sistematik çalışma ve analizler gerekmektedir.

    • 1. Amedie ve Zamua 2011, 236 (Adiabene kralı); Brown v.d. 2018, 68-69, 71-74 (Arsak hanedanı).
    • 2. Eski Yakın Doğu heykellerinde tekrarın etkinliği ve önemi için bkz. Zainab Bahrani, The Infinite Image (Londra: Reaktion Books, 2014), 115–144.
    • 3. Brown v.d. 2018, 70.

    Amedie, E. M., and D. A. Zamua. 2011. “The Rock Reliefs of Mirqulie and Rabanah in Bermatroon Mountains: An Analysis and Comparison.” Subartu 4–5: 230–239 (in Arabic).

    Brown, Michael, Peter Miglus, Kamal Rasheed, and Mustafa Ahmad. 2018. “Portraits of a Parthian King: Rock Reliefs and the Mountain Fortresses of Rabana-Merquly in Iraqi Kurdistan.” Iraq 80: 63–77. 

    Mahdi, A. 1950. “Archaeological Sites in the Surdash Region of Sulaimaniyah Province.” Sumer 6: 231–243 (in Arabic).

    Rasheed, K. 2001. “The Project of Mountain Piramagroon’s Relief Replicas at Merquli and Rabana.” Hezar Merd 18: 153–163 (in Kurdish).

    İçerik
    Matthew Peebles (2019)