Rabban Hürmüz Manastırı

    Alan Bilgisi

    Rabban (Süryanice: 'Keşiş') Hürmüz Manastırı, muhtemelen Irak'taki en ünlü Hıristiyan manastırıdır. Elkoş köyünden yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta ve Musul'un yaklaşık 45 km kuzeydoğusunda yer almaktadır. Manastır kompleksi, Jebel al-Qosh olarak da bilinen Beth Athra Dağı’nda inşa edilmiştir. Ninova Ovası ve antik köylerinin muhteşem manzarasına sahip, deniz seviyesinden 800+ metre yükseklikteki manastır, dağdan oyulmuş bir tür doğal amfitiyatroda içinde duruyor gibidir (bkz. genel görünüş). Yakın zamana kadar manastıra sadece yürüyerek ulaşılabiliyordu. Arabalar için yapılan asfalt yol ile manastır hem hacılar hem de ziyaretçiler için daha erişilebilir bir hale gelmiştir. Manastıra ulaşıldığında, ortasında bir kilise ile iki yanında çok sayıda hücre ve odadan oluşan bir komplekse varılır. Kompleksin tamamı, herhangi bir temel olmaksızın doğrudan ana kaya üzerine inşa edilmiştir; bazı kısımlar kabaca yontulmuş kumtaşından inşa edilirken, diğerleri direk dağ yamacına oyulmuştur. Manastır binalarını ve kiliseyi çevreleyen dağ yamacında, kayaya nüfuz eden mağaralar bulunur: bunlar manastırdan keşişlerin geçmiş yaşam alanlarıdır.

    Manastıra Giriş ve Çevresi

    Küçük Şapel

    Manastır’da Yaşam Alanları ve Tüneller (İç)

    Patriklerin Mezarlığı

    Kabartmalar (Yeri Belirtilmemiş)

    Tarihi Fotoğraflar

    Rabban Hürmüz manastır kompleksine, tepesinde oyma haç bulunan kemerli bir giriş kapıdan girilir. Üzerinde manastırın adını da belirten yazıtlar (Süryanice, Arapça ve İngilizce) vardır. 1930'lara kadar, bu girişin sağ tarafında azizin iyileştirici gücünü simgeleyen bir yılan kabartması vardı. Bu girişe ek olarak, manastırın aslen doğu tarafında ovalara inen iki girişi daha vardı. Depremler ve diğer doğal afetler nedeniyle manastırın doğu kısımları ağır hasar görmüş ve o taraftaki girişler ihmal edilerek terk edilmiştir.

    Ana girişten, ziyaretçilerin dinlenebileceği ve ovanın manzarasına bakabileceği küçük bir açık avluya geçilir; bu avluda bir kilise ve misafirhane bulunur (bkz. genel görünüş). Eski fotoğraflarda bu konuk odasının duvarında sarı bir kaplan ve kara bir yılanın üzerinde büyük bir kuş, muhtemelen bir şahin, resmi görünüyor. Üç hayvanın ortasında Süryanice yazıtlı mermer bir levha bulunuyordu. Mermer levha 1931'e, sarı şerit ise 1936 veya 1939'a tarihlendirilmektedir ve sonradan eklendikleri düşünülmektedir. Odada ayrıca beyaz zemin üzerine siyahla boyanmış çeşitli Süryanice yazıtlar vardır.

    Manastırda, bir çan kulesi ve mezarlık da dahil olmak üzere, farklı tarihlere ait çeşitli yapılar vardır. Manastırın kiliseleri çeşitli onarımlardan geçmiş ve tarih boyunca çeşitli saldırıların ardından yeniden inşa edilmişlerdir. Yapılar arasında modern bir kilise, birkaç eski kilise ve diğer dini mekanlar bulunur; en göze çarpan yapılar ve mekanlar aşağıda tasvir edilmiştir.

    Kutsal Üçlü Şapeli:
    Giriş avlusundan küçük bir kapı ile ulaşılan Kutsal Üçlü Şapeli, manastırdaki kiliselerin en büyüğü ve en yenisidir. Antik kilisenin harabeye dönmesinden dolayı 20. yüzyılın başlarında yıkılıp yeniden inşa edilmiştir. 1934 yılına kadar kilisede üzerinde timsah başlı yeşil bir yılan, yeşil ve kırmızı bir kaplan ve sarı ve siyah diğer süslemelerin resmedildiği orijinal taş sunağı kullanılmaktaydı; sunakta ayrıca bazı Süryanice yazıtlar da bulunuyordu.1

    Modern kilisenin iç kısmı geniş bir nefe ve yüksek tavana sahiptir (bkz. genel görünüş). Duvarlar mermerden yapılmıştır ve sunak beyaz alçıtaşından oymalarla bezelidir; Süryanice yazıtlar siyah boya ile yazılmıştır. Sunağın ortasında Rabban Hürmüz’ü tasvir eden bir resim vardır. Şapelde ayrıca yakın zamana ait İsa ve Meryem'in resimleri ve heykellerinin yanı sıra Süryanice yazıtlar da bulunur.

    Şapelin girişinin karşısında yer alan Süryanice yazıtlı iki siyah mermer levha özellikle önemlidir. Üst levha, bu kilisenin tarihini, depremle yıkılan önceki binayı MS 1666 tarihine kadar belgelemektedir. 1846'da yapı yeniden inşa edilmiş ve 1849'da daha fazla tadilat yapılmıştır. 1930'larda, komplekse ve kiliseye iç tesisat yapılmıştır ve bina 1978'de yeniden renove edilmiştir. Alt levhada keşiş Gabriel Danbo'nun (1832 AD) Rabban Hürmüz Manastırı’ndaki eserleri ve yaşamı hakkında bir anıt yazıt bulunmaktadır.

    Mar Hürmüz Kilisesi:
    Mar Hürmüz Kilisesi, yapının içindeki en eski kilisedir ve Rabban Hürmüz dönemine (MS 7. yy) ait olması muhtemeldir. Girişte ziyaretçinin ilk karşısına çıkan modern Kutsal Üçlü Kilisesi'nin arkasında yer almaktadır.

    Kilise, doğu-batı yönünde, yüksek, beşik tonozlu bir çatıya sahip uzun ve dar bir yapıdır (bkz. genel görünüş). Kilisenin tamamı kabaca işlenmiş taş bloklardan inşa edilmiştir. Güneydoğu köşesinde Kutsal Üçlü Şapeli'nden geçilen bir giriş kapısı bulunmaktadır. Kilisenin güney duvarının ortasında küçük bir yan odaya açılan ikinci bir kapı vardır. Doğu duvarı sivri kemerle süslenmiş olup, bir sunak için yer bırakılmış olması muhtemeldir. İki sivri taş kemer, dikeylikleriyle tüm yatay alanı üç bölüme ayırır. Birinci kemer iki gömme taş sütunla, ikincisi ise kilisenin güney ve kuzey duvarlarına karşı inşa edilmiş ikincil bir duvarla desteklenmektedir. Kemerlerin içine küçük çiçekler oyulmuştur. Birinci bölümün üzerindeki boşluk, sonradan kilisenin yüksek tonozlu çatısının altında yükselen küçük bir kubbeye dönüştürülmüştür.

    Kilisenin duvarlarına toplam on dört niş oyulmuştur. Nişlerin birçoğu küçük yuvarlak kemer şekilde olup, üstte çiçek desenleri ve alt uçta bir haç ile birbirlerinden farklı şekilde süslenmişlerdir. Bir örnekte, fayans kakmalı haç bulunur. Bu nişler hala adak adamak için kullanılmaktadırlar.

    1930'lara kadar bu kilisenin penceresi yoktu, günümüzde tavandaki iki açıklık iç mekanı aydınlatmaktadır. Sonraki tarihlere ait ilaveler arasında kuzey duvarında iki kemer arasına yerleştirilmiş iki mezar taşı da bulunur. Taşlardan birinin üzerindeki Arapça yazıt silinmiştir, ikincisindeki yazıtta ise 1879 yılında yakınlardaki Tell Kaif köyünde doğan Mansur Şamun Kawzi'nin adı vardır; 1961 yılında ölmüş ve buraya defnedilmiştir.

    Rabban Hürmüz'ün Hücresi:
    Dağın yaklaşık 100 m içine uzanan dar bir koridordan geçerek, Rabban Hürmüz'in yaşadığı mağaraya ve ibadetlerini gerçekleştirdiği şapele ulaşılır. Hücrenin kendisi 2 x 2 m2 ve yaklaşık 3 m yüksekliğindedir; mobilya bulunmamaktadır. Bu hücreye giden yol boyunca patriklere ait mezarlar bulunmaktadır (bkz. metnin devamı).

    Rahiplerin Hücreleri:
    Rabban Hürmüz Manastırı'na yaklaşıldığında, dağın batı yamacında kayalık yüzeye nüfuz eden mağaralar oyulduğu görülmektedir. Bunlar yüzyıllar boyunca burada yaşayan keşişlerin en eski yaşam alanlarıdır. Yaklaşık 400 hücre altı seviyeye dağılmıştır; hücrelerin bazıları dar yollarla birbirine bağlanırken, diğerleri tamamen izole edilmiştir. Bazılarında, yatak işlevi görmüş olması muhtemel, sıra şeklinde kayaya oyulmuş nişler vardır. En üst kattaki hücreler, keşişler tarafından bakılan küçük bahçelere sahipti. En önemli hücre, yaklaşık 40 fit uzunluğunda, 20 fit genişliğinde ve 15 fit yüksekliğinde olan “yemek odası”dır; bu oda aynı anda 100 keşişin oturabileceği kadar büyüktü.2

    1930’lara kadar yaklaşık 40-45 hücre kullanımda idi ve sonradan terk edilmişlerdir. Bazı hücreler bugün bile erişilebilir konumda kalırken, diğerleri tamamen erişimden uzaktır. Günümüzde hiçbir hücrede mobilya yoktur. Bazılarında keşişin adını ve hücrede kaldığı yılı belirten Süryanice yazıtlar vardır (bkz. 'Yazıtlar').

    Patriklerin Mezarlığı:
    Bu mezarlık, Rabban Hürmüz’ün hücresine giden patikada yer almaktadır. MS 15. yüzyıla tarihlenen dokuz mezar vardır. Mezarların her birinin üzeri uzun Süryanice yazıt (bkz. 'Yazıtlar') bulunan mermer levhalar ile kaplıdır. Levhalar başlı başına şaheserlerdir; yazıtlar kabartma olarak oyulmuştur ve kullanılan Estrangela kaligrafisi özenli ve güzeldir. Ayrıca, yazıtların büyük edebi değeri vardır. Yazıtlarda, patrikler alışılmadık bir şekilde birinci tekil şahıs ağzından konuşurlar. Gömü buluntusu olmalarına rağmen, yazıtlar esas olarak Doğu Asur Kilisesi'nin teolojisini ve Kristolojisini yansıtan inançları kayıt etmiştirler.

    • 1. Awad 1934.
    • 2. Awad 1934.

    ”Tanım ve İkonografi' genel kaynakları: Awad 1934; Leroy 2004; Brock 2009.

    Manastır yapısının genelinde çok sayıda Süryanice yazıt bulunmaktadır.

    Hücrelerdeki Yazıtlar:

    Dağın batı tarafında en az beş mağarada Süryanice yazıtlar bulunmuştur.1 Bunların tercümeleri aşağıdaki gibidir:

    • Peder Elisha'a'nın Hücresi: 'İsa'nın 1835 yılında, ben zavallı Elisha'a, babamız, Elkoş'lu seçkin Hanna Jra'nın saltanatı sırasında bu hücredeydim.'
    • Mansur kardeş’in Hücresi: “Ben, Mansur kardeş, 1820 yılında bu hücredeydim.”
    • 'Odiş'o'nun Hücresi: 'Yunan 1995 yılında [MS 1684], ben, günahkar 'Odiş’o, bu hücredeydim.'
    • Youan’ın Hücresi: “Günahkar Younan için dua edin.”
    • Hapishane Odası: “1842 yılında Amadiya valisi İsmail Paşa, keşişleri bu hücreye hapsederek işkence etti ve manastırı yağmaladı. Biz (keşişler) 1931'de bu hücreyi büyüttük.'

    Patriklerin Mezarlığındaki Yazıtlar:

    Süryanice yazıtlı dokuz mermer levha, patriklerin mezarlarını örtmektedir. Amir Harrak, İngilizce çevirilerini yayınlamıştır.2

    • 1. Bkz. Awad 1934.
    • 2. Harrak 2009.

    Manastırın kurucusu Rabban Hürmüz, MS 6. yüzyılın sonlarında veya 7. yüzyılın başlarında İran'ın el-Ahvaz eyaletinde dünyaya gelmiştir, Hristiyan bir aileye mensuptur. Doğu Kilisesi'nin üç keşişiyle tanıştığı Mezopotamya'ya gitmiş ve onlar aracılığıla Rabban Bar Idta Manastırı’nda, manastır hayatıyla tanışmıştır. Kırk yılı aşkın bir süre üç farklı manastırda yaşadıktan sonra, Rabban Hürmüz Elkoş’a varmış ve kentin Hristiyan sakinleri ondan bir manastır (şimdi onun adını taşıyan) inşa etmesini istemişlerdir. Ölüm tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, MS 7. yüzyılın ikinci yarısında olması muhtemeldir. Mezar yeri, manastır kilisesinin doğu sunağının altında yer almaktadır. Rabban Hürmüz çile ve mucizeler insanıydı ve manastırının kapıları tarihi boyunca her dinden ve inançtan insanı ağırlamaya açıktı.

    Rabban Hürmüz, tarihi boyunca, Doğu Kilisesi'nin mistik geleneğinin en uzun ve en başarılı şekilde sürdürüldüğü anlaşılan, doğu manastırcılığının aktif merkezlerinden biri olmuştur. Manastır bugün kullanımda olmasına rağmen, geçmiş yüzyıllarda terk edilmesine sebep olan çeşitli saldırılara maruz kalmıştır. En kötü saldırılardan biri MS 13. yüzyılda Moğolların Mezopotamya'ya ilerleyerek Hıristiyanları öldürüp kiliselerini ve manastırlarını yağmaladıklarında gerçekleşti.1 Zamanla manastırda hayat yeniden başlayarak 15. yüzyılın sonunda, Rabban Hürmüz Doğu Süryani Kilisesi'nin Katolikos-Patriklerinin merkezi oldu. 16. yüzyılda, bu manastırdan bir keşiş olan Sulaqa, Roma'ya gitti ve ayrı bir Katolik (Keldani) patrikliğinin ilki oldu. Ancak Rabban Hürmüz Manastırı, patrikleri burada gömülü olan ve mezarlarında uzun, bilgilendirici yazıtlar bulunan Doğu Süryani Kilisesi'nin idaresi altında kaldı.

    18. yüzyıl boyunca, Kürtler tarafından bir dizi ciddi baskın sonucu manastır terk edildi.2 1808’de ise manastır keşiş Gabriel Danbo (1775-1832) tarafından yeniden aynı işlev ile kullanılır hale getirildi. Danbo'nun ölümüyle sonuçlanan, manastırın yağmalandığı ve cemaatin vergiye bağlandığı başka baskınlar da oldu. Bu sebeplerden ötürü, 1858’de Elkoş'a çok daha yakın olan ve yaklaşık elli keşişten oluşan bir toplulukla yeni bir manastır, ‘‘Our Lady of the Seed,’’ kuruldu. Günümüzde burada da manastır hayatı terk edilmiş ve özellikle 2003 yılından sonra artan huzursuzluk ve şiddet nedeniyle Hıristiyan nüfus çok azalmıştır.

    Son yıllarda, kompleks ve kiliselerinde detaylı tadilatlar yapılmıştır. Renovasyonlar özellikle Kutsal Üçlü Kilisesi'nde göze çarpar. Kilisenin girişleri ve iç kapıları genişletilmiş, duvarı beyaz alçı ile sıvanmış ve şapel elektrikle aydınlatılmıştır. Ekim 2013'te, MAH ekibi Manastır’ı ziyaret ettiğinde alanda bulunan çeşitli inşaat malzemeleri burada daha fazla restorasyon çalışması yapılacağını göstermektedir.

    • 1. Awad 1934.
    • 2. Awad 1934.

    ”Tarihçe' genel kaynakları: Awad 1934; Brock 2009.

    Awad, Georgis H. 1934. Ancient Monument in Iraq: The Monastery of Rabban Hormizd. Mosul: al-Nadjm Press. 

    Baumer, Christoph. 2006. The Church of the East: An Illustrated History of Assyrian Christianity. London: I. B. Tauris.

    Brock, Sebastian. 2009. “Monasticism in Iraq: The Cultural Contribution.” In The Christian Heritage of Iraq: Collected Papers from the Christianity of Iraq I-V Seminar Days, edited by Erica C.D. Hunter, 64-80. Piscataway, NJ: Gorgias.

    Budge, E. A. Wallis. 1902. The History of Rabban Hormizd the Persian and Rabban Bar-Idta. 2 vols. London: Luzac.

    Harrak, Amir. 2009. “Patriarchal Funerary Inscriptions in the Monastery of Rabban Hormizd: Types, Literary Origins, and Purpose.” Hugoye: Journal of Syriac Studies 62: 293–309.

    Leroy, Jules. 2004. Monks and Monasteries of the Near East. Piscataway, NJ: Gorgias.

    İçerik
    Helen Malko (2016)
    İçerik Güncellemesi
    Matthew Peebles (12/3/19)