Maltai Kaya Anııtı

    Alan Bilgisi

    Maltai'deki kaya kabartmaları, Irak Kürdistanı’nda, Musul’un yaklaşık 70 km kuzeyinde yer almaktadır. Kabartmalar, Duhok Nehri'nin güney kıyısında, Jebel Zawiya'nın kayalıklarında konumlandırılmıştır; burası günümüzde Duhok şehrinin kurulduğu nehrin vadisinden yaklaşık olarak 200 m yüksektedir (bkz. genel görünüş). Anıtın adı, Duhok'un tarihi merkezinin batısında bulunan ve modern şehrin genişlemesi ile şehrin içinde kalmış küçük bir kasabadan gelir. Kabartmalar vadiden zorlukla görülebilmektedir. Anıt aynı kompozisyonu tekrarlayan dört panelden oluşur: ilintili oldukları hayvanların üzerinde durmakta olan tanrıların iki tarafına yerleştirilen kralın simetrik figürlerinden oluşan kompozisyonlar.

    Kabartmalar, Asur kralı Sennacherib (Sanherib, M.Ö. 704–681) tarafından başkenti Ninova'ya su taşımak için inşa edilen kuzey kanal sistemiyle ilişkilendirilebilir. Khinnis'teki kabartmalardan farklı olarak, Maltai kabartmalarında herhangi bir yazıt bulunmamıştır. Bilim insanları anıtı kabartma stiline göre, büyük olasılıkla MÖ 689'da Babil'in ele geçirilmesinden sonraki döneme tekabül eden, Sanherib'in saltanatına tarihlendirdiler.

    Maltai'deki dört kabartma, ziyaretçi güneye bakan dar doğal terasta önlerinde dururken, geleneksel olarak soldan sağa (doğudan batıya) numaralandırılmıştır (bkz. Kabartma 1, 2, 3 ve 4). Rölyef 1–3 birlikte gruplandırılmış, kabartma 4 ise yaklaşık 50 m sağda yer almaktadır. Her panel yaklaşık 6 m genişliğinde ve 2 m yüksekliğindedir, ve teras seviyesinden yaklaşık 2 metre yüksekliktedir. Kabartmaların yapıldıklarında boyalı olup olmadığı bilinmemektedir. Günümüzdeki korunma koşulları, insan faaliyetine ve doğal süreçlere göre değişkenlik gösterir; kireçtaşının mineralizasyon çizgileri, kabartma kontürlerinin aşınması ve yüzeyde ufalanmalar ve çatlaklar vardır. Ek olarak, Geç Antik Çağ'da kabartma 1 ve 3’e arkosolia mezarları oyulmuştur (bkz. “Tarihçe”).

    Her panel, bazı küçük farklılıklar içerse de, soldan sağa dokuz figürün aynı kompozisyonunu resmeder. Kralın nispeten küçük figürü, muhtemelen Sanherib, kompozisyonun her iki tarafında simetrik olarak gösterilmiştir. Kral, kraliyet tacını takar, sol elinde bir topuz tutar ve sağ eliyle ibadet işareti yapar. Sola bakan ve hepsi de kendilerine özgü hayvanlar/fantastik canavarlar üzerinde duran yedi büyük tanrı ve tanrıçadan oluşan bir dizilimin başında ve sonunda kral yer alır. Soldan sağa, tanrılar aşağıdaki gibi tanımlanabilir:

    • Tanrı Assur. Uzun bir cübbe giymiş, bir mushhusshu ejderhası ve boynuzlu bir aslanın üzerinde durur. Sağ elinde kavisli bir silah, sol elinde ise bir değnek ve yüzük tutmaktadır. Belinden kısa bir kılıç sarkmaktadır. Polos başlığı yedi boynuzludur ve tepesinde bir çiçek tomurcuğu bulunur. Uzun, kare bir sakalı vardır ve saçları bükülü bir örgü şeklindedir. Panteondaki önemi, sıranın en önünde oluşu ve diğer tanrılara göre büyük olan boyutuyla vurgulanmıştır.
    • Tanrıça Ninlil/Mulissu, Assur'un karısı. Oturarak temsil edilmiştir, sol elinde bir yüzük tutarken sağ elini avuç içi açık olarak kaldırır. Elbisesi ve başlığı Assur’unkilere benzer. Özenle oyulmuş tahtını bir aslan taşır. Tahtın yüksek sırtı bir dizi diskle süslenmiştir; oturma yerinde ise tapınma pozunda kralın küçük imgeleri, ve kollarını desteklercesine yukarı kaldırmış iki iblis bulunur. Tanrıçanın ayakları bir taburenin üzerinde durur, bu obje iki adet fantastik yaratık ve kralın önden resmedildiği iki imgesi ile bezenmiştir. Ninlil'in yüksek rütbesi, tahtta oturmakta olan ve Assur dışında başlığında yedi boynuz taşıyan tek tanrı olmasından anlaşılır.
    • Ay tanrısı Sin. O ve arkasındaki diğer tanrılar Assur'a benzer giyinirler; aynı değnek ve yüzüğü taşır ve aynı kısa kılıç belindedir. Üzerinde hilal amblemi ile detaylandırılmış yuvarlak bir disk olan, beş boynuzlu bir taç giyer. Sin, boynuzlu/kanatlı bir aslan, arka vücudu ve kuyruğu ise bir kuş olan hayvanının üzerinde durur. Sin’in Assur ve Ninlil'den sonra üçüncü sırada yer alması, Sennacherib'in adına  (“Sin Kardeşlerin Yerini Aldı”) yapılan bir atıf olarak yorumlanabilir.1
    • Tanrı Anu veya Enlil. Sol elinde çubuk ve yüzüğü tutarken, sağ elinin açık avucu yukarı kaldırılmıştır. Beş boynuzlu başlığındaki amblem sekiz köşeli bir yıldızdır. Bir mushhusshu ejderhasının üzerinde durur.
    • Güneş tanrısı Şamaş. Giyimi, sembolleri ve hareketleri, önündeki tanrınınkilerle hemen hemen aynıdır. Yine de tacındaki kanatlı güneş diskinden tanınabilir. At üzerinde duran tek tanrıdır; at detaylı aksesuarlarla resmedilmiştir.
    • Fırtına tanrısı Adad. Başlığındaki amblem bir yıldızdır; tanrı diğerlerinden öncelikle elindeki şimşeklerle farklılaşır. Her yumrukta bir tane şimşek tutar, yıldırımlar her iki yöne doğru ayrılır. Tanrı boynuzlu bir aslanın üzerinde durmaktadır; Kabartma 2'de aslanın yanı sıra bir de boğa—Adad'ın en sık ilişkilendirildiği hayvan—yer alır.
    • Tanrıça İştar. Başlığı, astral formunu simgeleyen sekiz ışınlı yıldızla taçlandırılmıştır. Sol elinde bir yüzük tutar ve sağ eli Ninlil ve diğerleriyle aynı şekilde havaya kaldırılmıştır.

    Antropomorfik tanrıların iki tarafında konumlandırılmış kral imgesi, Khinnis'teki Büyük Kabartmada—sadece iki tanrıyı göstermesine rağmen— ve Faida'daki kanal boyunca oyulmuş kabartmalarda da bulunur.

    • 1. Boehmer 1975, 51.

    Korunma koşulları, ölçüleri ve ikonografileri de dahil olmak üzere kabartmalarla ilgili genel kaynaklar için: Thureau-Dangin 1924; Bachmann 1927, 23–27; Shukri 1954, 86ff; Boehmer 1975; Börker-Klähn 1982, 210–211, no. 207-210; Reade 1990; Bahrani 2017, 266–267.

    Kaya kabartmaları, Asur coğrafyasının sınırında, merkezden oldukça uzakta konumlandırılmıştı. Anıtın yakınındaki iki höyük, bu dönemde eski Maltai köyünde yerleşim olduğunu gösterir. (bkz. topografik çizim).1 Bu höyüklerden biri, kabartmaların hemen altındaki vadide bulunur. Anıtla ilgili herhangi bir yazıt bulunmamakla birlikte, konumu ve Faida ile Khinnis'teki kabartmalara benzerliği nedeniyle Khinnis’in de banisi olarak adlandırılan Sennacherib’in saltanatına tarihlendirilmesi gerektiği düşünülür. Assur'un üzerinde durduğu mushhusshu ejderhası nedeniyle kabartmalar daha spesifik olarak MÖ 680'lere tarihlenebilir—bu sembol Marduk ve Babil’i temsil ettiğinden dolayı, kabartmanın kompozisyonuna dahil edilmesi, anıtın yapıldığı zaman şehrin fethedilmiş olduğunu gösterir (MÖ 689). Anıtın, Sennacherib’in başkenti için su temin sistemi ile ilişkilendirilmek üzere yapılmış olması mümkündür. Topografik çalışmalar sonucu civarda, Maltai'den güneyde Girepan'a doğru uzanan, akan suyu Rubar Dohuk'tan Rubar Faida'ya ve sonunda Dicle üzerinden Ninova'ya yönlendirmek için kullanılmış olabilecek büyük bir toprak bent ve kanal ortaya çıkartılmıştır.2

    Kabartmalar, Asurlular'ın varlığını ve gücünü işaret ederek, kralın Asur'a su sağlarken peyzajı nasıl dönüştürdüğünü gösterir. Ancak bu anıt vadinin yukarısında, dik bir şekilde yükselen dağın yüzünde konumlandırılmıştır ve ulaşılması zordur; vadiden görülmemektedir ve bu nedenle ikonografik detaylar tamamen siyasi propaganda açısından anlamlandırılamaz.3 Kabartmalar, Sennacherib'in hidrolik başarılarının ve bu coğrafyaya sahip olmasının ilahi onayı olduğunu görsel olarak açık ve kalıcı hale getirmiştir. Faida'da da görülen, birbirini takip eden görüntülerin tekrar etmesi, Mezopotamya sanat geleneği ve Asur heykelciliği çerçevesinde, tekrarın ve replikasyonun son derece önemli ve anlamlı olduğunu gösterir.4

    Geç Antik Çağ'da (muhtemelen MS 5. veya 6. yy'da), kaya panellerine birkaç arkosolia mezarı kazılmış ve bazı figürlere zarar verilmiştir.5 Kemerli bir niş biçimindeki tamamlanmamış bir mezar, Kabartma 1'deki birkaç figürün üst kısmını tahrip etmiştir. Dikdörtgen bir girişe sahip olan bir diğer mezar, Kabartma 3'e oyulmuştur ve figürlerinin bir kısmı tahrip olmuştur. Bu mezar aslında boşaltılmış ve 1924 ile 1932 yılları arasında eski eser arayanlar tarafından girişi daha da oyulmuştur (1924'ten önce çekilen fotoğraflar mezar girişinin orijinal şeklini göstermektedir).6 Mezarların buraya hangi sebeple kazıldığı bilinmemektedir. Yalnızca pratik nedenlerden ötürü mü tercih edilmiştir —çünkü yüzey zaten düzleştirilmişti—yoksa çok eski olan bir anıtın içine yerleştirilmesinde bir anlam mı vardır bilinmemektedir.

    • 1. Victor Place tarafından kazılmıştır (bkz. Place 1867–1870 (3)).
    • 2. Ur 2005, 327-328; 334. Bununla birlikte, kabartmaların Sargon'un yerel sulama programına dahil olduğuna dair alternatif görüşe için bkz.: Morandi Bonacassi 2012-2013, 195-196 ve id. 2018, 93-97. Burada yazar, Maltai ve Faida kanallarının Sennacherib'in yazıtlarında geçenlerle özdeşleştirilemeyeceğini ve Kuzey Sistemine bağlanmadıklarını, daha çok yerel yerleşimleri suladıklarını belirtir; ayrıca kabartmaların—ve buna bağlı olarak kanalların—stil ve ikonografik detaylarının Sargon'un saltanatına ait bir tarihi gösterdiğini öne sürer.
    • 3. Bahrani 2017, 264; ayrıca bkz. Malko 2014.
    • 4. Antik Yakın Doğu heykellerinde tekrarın etkinliği ve önemi için bkz. Zainab Bahrani, The Infinite Image (Londra: Reaktion Books, 2014), 115-144.
    • 5. Boehmer 1976.
    • 6. Böhl ve Weidner 1939-1941.

    Maltai'deki kabartmalardan ilk bahseden kişi, 1845'te Bağdat'taki Fransız hükümeti için çalışan diplomat Simon Rouet ve yazdığı bir mektuptur; Rouet mektubunda, bir gezisinde Keldani köylüsünün onu etkileyici kaya kabartmaları olan bir yere götürdüğünü belirtir.1 Bu raporun ardından, Austen Henry Layard da dahil olmak üzere bölgeden geçen çok sayıda gezgin ve arkeolog kabartmalardan bahsetmiştir.2 Rölyefler 1898'de Carl F. Lehmann-Haupt ve 1909'da Gertrude Bell tarafından fotoğraflandı.3 Walter Bachmann daha fazla fotoğraf çekerek 1914'te Maltai, Khinnis ve Gunduk'a yaptığı ziyaretlere dayanarak daha sistematik bir çalışma yürütmüştür; ancak, 1. Dünya Savaşı nedeniyle, Bachmann'ın çalışması 1927'e kadar yayınlanmamıştır.4 Bu süreçte, François Thureau-Dangin 1924’te kabartmaları yeni fotoğraflarla birlikte yeniden yorumlayarak yayınlanmıştır.5 Arapça en erken yayın 1954'te Akram Shukri tarafından yapılmıştır.6

    • 1. Rouet 1846. Bkz. Thureau-Dangin 1924, 185.
    • 2. Layard (1849 (1), 229–231) kabartmaların görüntüleri ve durumu hakkında yorum yapar; 19. yüzyılın ortalarında Tell Maltai yakınlarında kazı yapan Victor Place, kabartmalardan sadece kısa bir şekilde bahseder ve ilk çizimlerinden birini yayınlar (1867–1870 (3), lev. 45).
    • 3. Lehmann-Haupt 1907, 57–59 ve şek. 33–34; Gertrude Bell'in fotoğrafları için bkz. çevrimiçi Gertrude Bell Arşivi'ndeki “Albüm M” (no. 53–57): http://www.gerty.ncl.ac.uk/photos.php. Ayrıca bkz. 1922’de çekilen görüntüler (Albüm I; “Dohuk Sırtı”).
    • 4. Bachmann 1927.
    • 5. Thureau-Dangin 1924.
    • 6. Shukri 1954, 86ff. ve lev. 2-4.

    İlk yayınların detaylı listesi için bkz. Börker-Klähn 1982, 210.

    Bachmann, Walter. 1927. Felsreliefs in Assyria, Bawian, Maltai und Gundűk. Wissenschaftliche Veröffentlichung der Deutschen Orient-Gesellschaft 52. Leipzig: J. C. Hinrichs.

    Bahrani, Zainab. 2017. Art of Mesopotamia. New York: Thames & Hudson.

    Boehmer, Rainer M. 1975. “Die neuassyrischen Felsreliefs von Maltai (Nord-Irak).” Jahrbuch des Deutschen Archäologischen Instituts 90: 42–84.

    Boehmer, Rainer M. 1976. “Arcosolgräber im Nord-Irak.” Archäologischer Anzeiger 91: 416–421.

    Böhl, Franz M. Th. and Ernst F. Weidner. 1939-1941. “Die Lücke in der Reliefgruppe III von Maltai: Zwei Götterbilder von Antikenräubern herausgebrochen.” Archiv für Orientforschung 13: 128–134.

    Börker-Klähn, Jutta. 1982. Altvorderasiatische Bildstelen und vergleichbare Felsreliefs. Baghdader Forschungen 4. Mainz am Rhein: P. von Zabern.

    Layard, Austen Henry. 1849. Nineveh and Its Remains. 2 vols. London: J. Murray.

    Lehmann-Haupt, Carl F. 1907. Materialien zur älteren Geschichte Armeniens und Mesopotamiens. Berlin: Weidmannsche Buchhandlung.

    Malko, Helen. 2014. “Assyrian Rock Reliefs: Ideology and Landscapes of an Empire.” Assyria to Iberia Exhibition Blog, Metropolitan Museum of Art. https://www.metmuseum.org/exhibitions/listings/2014/assyria-to-iberia/b…

    Morandi Bonacassi, Daniele. 2012–2013. “Il paesaggio archeologico nel centro dell’impero assiro: Insediamento e uso del territorio nella ‘Terra di Ninive.’” Atti dell’Instituto Veneto di Scienze, Lettere ed Arti, Classe di scienze morali, lettere ed arti 171: 181–223.

    Morandi Bonacassi, Daniele. 2018. “Water for Nineveh: The Nineveh Irrigation System in the Regional Context of the ‘Assyrian Triangle’; A First Geological Assessment.” In Water for Assyria, edited by Hartmut Kühne, 77–116. Wiesbaden: O. Harrassowitz.

    Place, Victor. 1867–1870. Ninive et l’Assyrie. 3 vols. Paris: Imprimierie impériale.

    Reade, Julian E. 1990. “Maltai.” In Reallexikon der Assyriologie und vorderasiatischen Archäologie, vol. 7: 320–323. Berlin: W. de Gruyter.

    Rouet, Simon. 1846. “Lettres de M. Rouet, sur ses découvertes d’antiquites assyriennes.” Journal Asiatique 7: 280–290.

    Shukri, Akram. 1954. “Rock Sculptures in the Mountains of North Iraq.” Sumer 10: 86–93 (in Arabic).

    Thureau-Dangin, F. 1924. “Les sculptures rupestres de Maltaï.” Revue d’Assyriologie et d’archéologie orientale 21: 185–197.

    İçerik
    Matthew Peebles and Helen Malko (2020)